HULUSİ AKKOYUN'DAN İSLAMOFOBİ ÜZERİNE BASIN AÇIKLAMASI
İSLAMOFOBİ
Son zamanlarda
özellikle de Avrupa’da; İslamofobi tartışmaları her geçen gün daha da
büyümektedir.
Uluslararası Batı
düzeninin İslam üzerinden ürettiği İslamofobi’nin Batı toplumları içinde de gün
geçtikçe realiteye dönüşmektedir.
Minareler yıkıldı,
camilere bomba atıldı, helal gıda satan marketlere müdahalelerde bulunuldu ve
başörtü yasakları ortaya çıktı.
İslamofobi denilince
aklımıza ilk gelen Ülkelerden biri ise Almanya’dır. Bildiğiniz üzere Almanya’da
daha rafine politikalar izlenmektedir. Hükümet yetkilileri işyerlerine alınan
işçilerin ve çalışanların etnik ve dini kimliklerinin araştırılması için
uyarılarda bulunuyorlar. Gün geçtikçe islam karşıtı, ırkçı ve faşist dalga
yükselmektedir.
İslamofobiye göre; Müslümanlar
barbar, Avrupalılar uygar gösterilmektedir.
İslamofobi konusunda
bütün Avrupa ideolojilerinin tek safta yer alması oldukça dikkat çekici.
Nitekim sosyalist ve muhafazakar aydınlar İslam'a karşı ırkçı politikalar
konusunda birleşiyorlar.
Fransa’da başörtüsüne
karşı imzalanan bildiriye sol ve sağ aydınlar birlikte imza attılar. Onlara
göre başörtüsü kadını aşağılayan ve özgürlüğünü engelleyen bir tutumdur.
Dolayısıyla laik cumhuriyette buna izin verilemez. Bu yaklaşım tam manasıyla
Avrupa sekülerliğinin kibirli ve düzleştirici eşitlik tutumunu yansıtıyor.
Sekülerliğin kibirli tutumunu anlatıyor, çünkü Fransız laikliğinin kadın dünya
görüşü evrensel tek hakikat olarak görülüyor. Bu evrenselci hakikat, Fransız
laikliğinin ulaştığı bir insanlık kemali olduğuna inanıyorlar.
Başörtüsü, cami, ezan
vb. olguların toplum içinde yer edinme arayışı, İslam’ın Avrupa içinde var
oluşa yönelmesiydi. Batı modernliğinin tarihsel tahayyülünde sadece
Hıristiyanlık ve Yahudilik bulunuyordu. İslam ise bir öteki ve korkuydu. Bundan
dolayı kendi toplumlarında karşılaştıklarında da aynı tepkiyi vermeye
yöneldiler. Başlangıçta onu ehlileştireceklerine ve kendilerine
benzeteceklerine inanarak hareket ettiler. Ancak İslam, görünür olmaya devam
etti. Sadece bununla kalmadı, ayrıca sorunlarını da beraberinde getirdi
Avrupa’ya. Daha doğrusu Müslümanların sorunlarını…
Peki bu İslamofobiyi, Ortadoğu'da ve Afrika'da İslam inancı
sanki terörün ve şiddetin kaynağı olabilirmiş gibi sunan "İŞİD" veya benzeri örgütlere "El Kaide"ye, "Taliban"a tepki olarak görebilir
miyiz?
Sonuçta İslam'ı teröre dayanak kılmaya çalışan bu örgütlere, Müslümanlar da tepki göstermiyor mu?
Gün geçtikçe Avrupa’da neden bu İslam dinine duyulan öfke ve korku giderek gücünü arttırmaktadır?
Gerçekten "Avrupa
Kültürü"nü de, bu kıtadaki farklı ırklara ve inançlara dönük her
çağda görülen korkularını ve nefret eylemlerinin kökenlerini anlamak kolay
değildir. Birileri Türkiye için Müslümanlar için inançları üzerinden fitili
ateşlemiş ve işin ucunu çok farklı bir yere çekmiştir. Bu örgütlerin amacı
Müslümanları ortadan kaldırmak, inancımızı ve dinimizi yok etmektir. Buna
kartşı ‘’fobi’’lerini farklı etkileşimlerle ötekilere aktarmaktadırlar.
Bildiğiniz üzere fobilerimiz kolayca dağılan ve etkisi kalıcı bir şeydir.
Sonuçta bizimde içimizde yer alan bazı zihinler onlara karşı
aynı tutumu hatırlarsanız yıllar önce sergilemişlerdir. Ancak bu durum çığırından
çıktı ve şimdide onlar dinimize karşı bir fobi yaymaktadırlar.
Özetle Avrupa'daki İslamofobi'yi ve yabancı düşmanlığının kökenlerini anlamaya çalışırken, aynayı kendimize de tutmalıyız. Ancak her ne olursa olsun din üzerinden asla hiçbir şey yapmamalı ve barış içerisinde yaşamak istiyorsak ne bizim başkalarının inançları üzerinden ne de başkalarının bizim dinimiz üzerinden korku salmaya, siyaset yapmaya ya da daha farklı eylemlerde bulunmaya hakkı yoktur.
Bizler,
inanıyorum ki hiç bir zaman yurttaşlarımız arasında ayrım gözetmeyiz. Her türlü
ötekileştirmenin karşısında dururuz. Eskiden bir şeyler yaşanmış olabilir ama
yıllardır içinde yaşadığımız Türkiye farklı bir Türkiye! Yönetim farklı bir
yönetim, barışçıl bir yönetim! Hem İslamofobi hem de anti-semitizm yok oluncaya
dek gündemimizden düşmeyecektir. Bunun için bir araya gelerek ortak sesimizi
duyuracağız.
Son
zamanlarda Avrupa’da camilere dönük saldırıları gördük duyduk ve bu manzaralar
hiç mi hiç hoşumuza gitmedi. Bilinsin ki; İslamofobiye karşı sesimizi
yükselteceğiz.
İşadamı
Tecdespor
Kulüp Başkanı
44
Malatyaspor As Başkanı
MASTÖB
Genel Başkan Yardımcısı
Hulusi
AKKOYUN
http://www.malatyabeydagi.com/haber/2782/hulusi-akkoyundan-islamofobi-uzerine-basin-aciklamasi.html
Hiç yorum yok: