Ads Top

CHP'Lİ BELEDİYELERİN BÜYÜK BULUŞMASI 14- 15 HAZİRAN'DA ESKİŞEHİR'DE

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Öncelikle davetimizi kabul edip geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Hepinize Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adına ve kendi adıma tek tek hoş geldiniz diyorum.
Öncelikle hepinizi 14-15 Haziran’da Eskişehir’e beklediğimizi söylemek istiyorum.
CHP’li Belediyelerin Büyük Buluşmasına hepiniz davetlisiniz.
Bu buluşma ilk buluşmamız olacak.
Neden Eskişehir diye sorarsanız; cevabı basit?
Çünkü Eskişehir, yıllardan bu yana bozkırın ortasında gerçekleşen bir mucizeye tanık oluyor.
Efsane Başkanımız, Hocamız, Toplumcu Belediyeciliğin Duayeni Sayın Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’i, bozkırın ortasındaki bir şehri adeta bir dünya kenti yaptı.
Tüm kentlerimize örnek bir şehircilik anlayışı getirdi. Bu nedenle, ilk toplantımızı Eskişehir'de gerçekleştireceğiz.
İkinci buluşmamız İzmir’de olacak. Daha sonraki Belediyeler Buluşmalarımız ise dalga dalga tüm kentlerimize yayılacak.
Buradan sizlerle paylaşmak istiyorum: Bu toplantılarımızın her birinde yeni atılımlarımızı, yeni fikrilerimizi ve projelerimizi kamuoyuna açıklayacağız. Her bir toplantı CHP’li Belediyelerin, Sosyal Demokrat Belediyelerini yeni atılımlarının duyurulduğu büyük buluşmalar olacak.
Bugün, sizlerle 14-15 Haziran’da düzenleyeceğimiz ilk Belediye Başkanları Toplantısı öncesinde hem toplantı gündemimizi hem de seçimler sonrasında yerel yönetimler ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz.
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Hepinizin bildiği üzere, 2 Ay önce, çok partili sisteme geçtiğimiz tarihten bu yana yaşadığımız en kirli seçime tanık olduk.  Şaibelerle dolu bir yerel seçim süreci geçirdik.
·         Oy kullanma işlemleri baskılar, usulsüzlükler ve hukuksuzluklarla geçti.
·         Bakanlar sandık sandık dolaşıp sandık kurulu üzerinde baskı kurdular.
·         AKP Genel Başkan Yardımcısı sandık görevlilerine tehditler yağdırdı.
·         Müşahitlerimiz tehdit edildi, sandıklardan zorla uzaklaştırıldı.
·         Evet mühürleri çalındı.
·         Trafolara giren kediler bir türlü çıkarılamadı.
·         Yanmış oy pusulaları çöplerde bulundu.
·         Sandık tutanakları hazırlanırken, partilerin oyları diğer partilere yazıldı.
·         Aynı şekilde tutanaklar birleştirilirken de bir çok şaibeye tanık olduk.
·         Diktatörün milis gücü gibi çalışan güvenlik görevlileri, oyuna sahip çıkmak isteyen halkımızın karşısına dikildi.
·         Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar seçim sonuçlarına itiraz edildi.
·         Anadolu Ajansı’nın yayınladığı oy oranlarında tutarsızlıklar, adeta seçim gölge düşürüldüğünün kanıtı oldu.
·         Oylar tekrar tekrar tekrar sayıldı
·         14 seçim bölgesinde seçimler iptal edildi.
Sonuçta 30 Mart’ta başlayan 2014 Yerel Seçimleri 1 Haziran’da resmi olarak sonuçlanabildi. Resmi sonuçlar tam olarak açıklanmamış olsa bile demokrasi ile yönetilen bir ülkede seçimler tam 2 AY sürmüş oldu.
Olan bitenin tek bir anlamı var. AKP hükümeti ve ülkenin başındaki diktatör kamu gücünü kullanarak seçimlere doğrudan müdahale etmişlerdir.2014 Yerel Seçimleri bundan yıllar sonra bile konuşulacaktır.
12 yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin diktası altında temiz bir seçim süreci geçiremeyeceğimizi biliyorduk. Muhalefet olarak var gücümüzle mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz.
Yerel Seçim sonuçları ile ilgili hukuki süreçlerin takipçisi olacağız ama bugünden itibaren önümüze bakıyoruz.
1 HAZİRAN SEÇİMLERİNE İLİŞKİN
13 seçim bölgesinde 1 Haziran’da seçimler yenilendi.
1 Bölgede (Afyonkarahisar-Gömü) ara seçim yapıldı.
Aslında milli iradeyi diline dolayan AKP’nin beğenmediği 30 Mart Sonuçları sonrası seçimler yenilenmek zorunda kaldı.
Bizim itirazlarımıza gelince kapı duvar olan YSK her ne hikmetse AKP itiraz edince yol geçen hanına döndü.
Ankara’nın yüksek hakimleri,  AKP’nin talep ettiği her şeye eyvallah dediler.
AKP ilçe seçim kurullarını, il seçim kurullarını zapturapt altına alamayınca, oyları yeniden saydırma girişimleri bir bir tükenince “bu işin önünü YSK’dan keseriz” dediler. “Orda bitiririz” dediler. Öyle de oldu.
Denenecek başka yol kalmayınca, 1 Haziran’da 13 bölgede seçimler tekrarlandı.
CHP olarak 1 Haziran’da bir il, bir ilçe, bir de belde kazandık.
Yalova, Biri Eskişehir’in Mahmudiye ilçesi diğeri Çorum-Ortaköy’ün Aşdağul beldesi
Tekrarlanan seçimlerde dikkat edilecek husus seçimlerin tekrarlandığı iki ilde de muhalefetin kazanmış olması.
Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimlerde alacağız diye girdiği iki ilde, biri Doğudan biri Batıdan iki ili kaybetti.
Yani AKP’nin büyük büyük mitingler yaptığı, açılışlarla vitrin çalışmaları boşa çıktı. İşe yaramadı.
İki ilimiz AĞRI ve YALOVA 1 Haziran’da AKP’ye yâr olmadı.
Ellerindeki tüm olanakları seferber eden AKP’ye her iki ilimizdeki halkımız sağlam bir tokat attı.
Yani, milli irade milli irade diyenler, sandık sandık diye bağıranların yüzüne 1 Haziran’da sağlam bir tokat indi.
Örneğin, Yalova’da Sayın Salman 6 oy farkla kazanmıştı, beğendiremedik, Ankara’nın Hakimlerine30 Mart’ta 6 oy ile kazandığımız seçimlere AKP’nin ilçe ve il seçim kurullarına yaptığı itirazlar damgasını vurdu. Oylar tekrar tekrar sayıldı sonra yetmedi seçim iptal edildi. . 1 Haziran’da bu sefer 228 oy fark ile Belediye Başkanlığını kesin olarak aldık. AKP’ye en net cevabı Yalova’da vermiş olduk.
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 1 yıl sonra da Genel Seçimler var.
14-15 Haziran’da tüm engellemelere rağmen halkımızın seçtiği Belediye Başkanlarımızla ile birlikte yapacağımız toplantı; geçmişe değil geleceğe yani iktidara odaklanan bir içerikle yapılacak.

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Bugün CHP olarak tek bir hedefimiz var:
Türkiye’yi CHP iktidarıyla tanıştırmak.
Bunun için yerel yönetimlerdeki stratejimiz ve tüm kentlerimiz bu hedefe odaklanacak.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşüne “Yerel Yönetimlerden başlayan yeni bir soluk” katacağız.
Önümüzdeki bir yıl boyunca gelecekteki CHP iktidarının kentlerden yükselişine tanık olunacak.
Kentlerimiz; CHP iktidarındaki Türkiye’nin aynası olacak.
Bu hedef için çalışacağız. Tüm belediye başkanlarımızla, il/ilçe örgütlerimiz ve Genel Merkez’imiz ile birlikte omuz omuza verip, bu hedefe doğru yol alacağız.
İşte 14-15 Haziran’da tüm belediye başkanlarımızla ile birlikte “CHP İktidarındaki Yeni Türkiye” stratejimizi konuşacağız.
Yol Haritamızı çıkartacağız.
Halkımız CHP’li Belediyelerce yönetilen kentlere baktıklarında iktidara geldiğimizde nasıl bir Türkiye’de yaşayacaklarını görecekler.
Kısacası, CHP’li kentleri gelecekteki CHP İktidarının yüzleri yapmak için yola çıkacağız.
Belediye hizmetlerimiz ve tüm kentlerimiz iktidarımızdaki Türkiye’nin çehresi olacak.
Her bir Belediyemiz bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da bu bilinçle ve sorumlulukla çalışacak.
Bizim kentlerimizde,
·         Yoksulluk ile işsizlik mücadele sürecek
·         Kimsenin gelecek korkusu olmayacak
·         Dezavantajlı tüm gruplar kent hayatının ne demek olduğunu yaşayarak öğrenecek.
·         Engelli, bakıma muhtaç ve yaşlı yurttaşlarımız evlerine kapanmayacak.
·         Öğrenciler yurt sıkıntısı çekmeyecek
·         Engelli yurttaşlarımız için yaşam alanları geliştirilecek.
Tüm bunlar hayal değil. Bizler inanıyoruz. Ve tüm halkımızı yaptıklarımızla ikna edeceğiz.
Peki CHP’li Belediyeler olarak neler yapacağız?
·         Kardeş Belediyecilik uygulamasını tüm belediyelerimizi kapsayacak. Her bir Büyükşehir/il/ilçe/belde belediyesinin bir kardeş belediyesi olacak
·         Sosyal yardım ve Hizmetlerimiz için tüm belediyelerimizdeki “Akıllı Kart” Uygulamalarını yaygınlaştırılacağız
·         İş Garantili istihdam projeleri geliştirecek işsizlik ile yerellerden başlayarak mücadele edeceğiz.
·         Yoksul Mahallelerimizde kreşler kuracağız,
·         Aile Sigortasını getireceğiz. Yoksullukla mücadeleye kentlerden başlayacağız.
·         Sağlık ve çevre konusunda proje ve hizmetler üreteceğiz.
·         Ağız-diş sağlığı merkezlerinden, ambulans hizmetlerine, evde sağlık hizmetlerine kadar birçok projeye imza atacağız.
·         Enerji tasarrufu ve geri dönüşüm konularında son teknolojiye uygun tesisler ve projeler hazırlayacağız.
·         Üniversite öğrencilerimiz hedef gösterilmeyecek. Her belediyemiz onlar için konukevi inşa edecek.
·         Hayvanat bahçesi yapmak yerine, sokak hayvanlarının yaşam hakkına uygun bir şekilde barınacakları merkezler inşa edeceğiz.
·         Kadına yönelik şiddetle mücadele tüm belediyelerimizin gündeminde olacak. Tüm kentlerimizde “Kadın Sığınma Evleri” olacak.
-          Yaşlı Bakım Evleri ve Huzurevleri inşa edeceğiz. Evde bakım hizmetleri ile sağlık hizmetlerini daha da yaygınlaştıracağız.
·         Engelli vatandaşlarımız için Eğitim, Spor ve Rehabilitasyon merkezleri kuracağız.
·         Öğrencilerimiz daha fazla Etüt Merkezleri Açacağız
·         Halka rağmen adeta, yerlerinden yurtlarından edilerek gerçekleştirilen tüm “Kentsel Dönüşüm” projelerine karşı, “yerinde kentsel dönüşümler” yapacağız. Kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Ötekileştirmeyeceğiz.
·         Akıllı Kart Uygulaması ile birçok hizmetin ücretsiz olarak yaygınlaşmasını kolay erişimini sağlayacağız
·         Kentlerimizde meydana gelen doğal afet ve depremlere anında müdahale edecek merkezler kuracağız.
·         CHPli kentleri ne kadar yeşil olduğunu bakarak ayrıt edebileceksiniz. CHPli kentlerde daha fazla yeşil alan oluşturacak ve kentlerimizin soluk alansını sağlayacağız.
Bu projeler için şunu söyleyebilirim.
Yapılmakta olanlar devam edecek,
İyi olanlar geliştirilecek,
Ve yep yeni projelere imza atılacak.
İşte tüm bunları, birlikte projelendireceğiz,
Projelerimizi Standartlaştıracağız.
Her bir hizmetimiz marka olacak.
O markaların hepsi CHP’li Belediye olmanın ne demek olduğunu gösterecek.
Ve biz de bunları tüm yurttaşlarımıza yorulmadan, sıkılmadan, usanmadan tekrar tekrar anlatacağız.
Kısacası, CHP’li Belediyelerin ne kadar büyük olduğunu, CHP’li Belediyelerin ilklerin Belediyesi olduğunu ve olacağını anlatacağız. Çünkü bizler inanıyoruz ki;
·         Türkiye'de sütü bedava ilk siz dağıtırsanız, büyük olursunuz.
·         Türkiye'de ki ilk metroyu siz yaparsanız, büyük olursunuz
·         Türkiye'de kentsel dönüşümü, toplu konutları ilk siz inşa ederseniz, büyük olursunuz.
·         Önemli bir kısmı dar gelirli olan halk için çalışırsanız, onları düşünürseniz, büyük olursunuz.
·         Vatandaşı açken uyuyamayan belediye başkanı olursanız, büyük olursunuz
·         Hizmet için gecenizi gündüzünüze katarsanız, büyük siz olursunuz.
·         Büyük belediye olmak demek halkı gerçek hizmetle tanıştırmak demektir.
·         Tunceli Pülümür’deki çocukları denizi görsünler diye Mersin Mezitli’ye götürürseniz ve Mersin Mezitli’deki vatandaşları Pülümür çayını görmeye götürürseniz büyük olursunuz.
·         Artvin Ardanuç’taki hasta Mehmet Amcayı Kadıköy’de hiçbir bedel almadan tedavi ettirirseniz ve Kadıköy’deki emekli vatandaşlarımızı da Ardanuç’a gezmeye götürürseniz büyük olursunuz.
·         Büyük olmak demek her ne fikirde olursa olsun tüm vatandaşlara aynı yüksek
standartta hizmet vermek demektir.
İşte biz bu düşünceyle yola çıktık.
14-15 Haziran’da işte bu Yerelden Yükselen CHP İktidarı projemizi konuşacağız. Belediye Başkanlarımızla ile birlikte Nasıl Bir Kent Nasıl bir Belediye dışında Nasıl bir Türkiye istediğimizi konuşacağız.
HEDEFİMİZİ KÜÇÜK TUTMAYACAĞIZ.
YEREL YÖNETİMLER STRATEJİMİZİN AYNI ZAMANDA BİR İKTİDARA YÜRÜYÜŞ PROJESİ OLDUĞU BİLİNCİYLE HAREKET ETME KARARLIĞINDA OLACAĞIZ.TÜM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZLA BİRLİKTE BU YOLA BAŞ KOYACAĞIZ.
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Yeni bir görev üstlendim.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak ne kadar ağır bir sorumluluk aldığımın bilincindeyim.
Ben bugüne kadar partimizin neredeyse tüm kademelerinde görev yaptım.
Siyasete girdiğim ilk günden bu yana her zaman pozitif, yapıcı, çözüm odaklı bir anlayışla hareket ettim.
Bugünde öyle hareket edeceğim.
Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak,
Sadece seçilmiş Belediye Başkanlarımız ile değil,
Seçilememiş Belediye Başkanları ile de bir araya geleceğim.
Onların fikirlerinde ve deneyimlerinden faydalanacağım.
Avrupa ve Dünya’da iyi belediyecilik örnekleri olarak gösterilen şehirlerin Belediye Başkanları ile biraraya gelip, toplantılar yapacağım.
Daha geniş bir vizyonla çalışmak ne gerekiyorsa elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı için yarın değil, bugünden çalışmanın gereğine inanıyorum.
O nedenle, bizler hiçbir zaman iktidara geldiğimiz de şunlar olacak bunlar olacak demiyoruz.
Bugün yönettiğimiz kentleri Türkiye’yi yönetir gibi yöneteceğiz.
Çünkü geleceğin anahtarı, ufukta görünen bir gemiye bakarak değil, üzerinde olduğunuz sandalın ufka nasıl yolculuk ettiğinde gizlidir.
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Kentlerimizden ve belediyelerimizden başlayan iktidar yürüyüşümüzün örüleceği bu Belediyeler Buluşmalarında; yerel yönetimlerimizin/belediyelerimizin hem birbirlerinden öğrenecekleri hem de birbirlerine öğretecekleri projelerimizi açıklayacağız.
Örneğin, Kadıköy’deki güzel bir hizmeti Giresun Piraziz’e taşımak için neler yapacağız; onları konuşup anlatacağız.
Tüm bu süreçte, CHP’li Belediyeler olarak vatandaş isteyecek biz yapacağız, vatandaşın isteklerine göre şekillenen belediyecilikle yol alacağız.
Vatandaşa daha çok ve daha kaliteli hizmet götüreceğiz.
CHP’li bir Belediye de varsa diğer tüm belediyelerimizde aynı hizmeti aynı kalite ile yurttaşlarımıza sunacağız.
İşte 14-15 Haziran’daki Büyük Belediyeler Buluşmamızı, belediyelerimiz arasındaki işbirliği, dayanışmanın gelişmesini, güçlenmesini sağlamak için yapıyoruz.
Böylece vatandaşlarımızı gerçek hizmetle, gerçek belediyecilikle yani sosyal belediyecilikle tanıştıracağız!
Şimdiden hepinizi, bu büyük buluşma için tarihe tanıklık etmek için 14-15 Haziran’da Eskişehir’e davet ediyorum.


DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Size iki konu önemli konudan bahsetmek istiyorum. Biri basında geniş yer tutan Okmeydanı’nın riskli alan ilan edilmesi. Diğeri ise büyükşehir olan illerde, il özel idaresi mallarının devri.
OKMEYDANI
Açık ve net söyleyeyim. Okmeydanı’nda yapılmak istenen, daha önce Sulukule, Ayazma, Tarlabaşı’nda yapılanın aynısıdır.
Rant için, kent merkezini peşkeş çekmek için yoksul yurttaşlarımız bu bölgelerden yerlerinden yurtlarında zorla tahliye edilecek ve kentten uzaklaştırılacak.
Aslında riskli alan ilan edilen yer Okmeydanı değil, Okmeydanı halkıdır.
AKP’nin yoksul düşmanı, ayrımcı kafasının bir sonucudur bu.
Bakın
Okmeydanı’nda beş mahalle yerle bir edilecek.
Bu alan yaklaşık 1 milyon 650 bin metrekarelik bir alan.
Bu alanda 5 bin 600 bina, 24.700 hane var.
Resmi rakamlara göre 80 bin denilse de tahminlere göre 100 bin civarında kişi yaşıyor.
AKP iktidarı açıkça burada yaşayan 100.000 yurttaşımızı “riskli” ilan etmiştir.
Alan riskli ilan edildiği için yurttaşlarımız kendi istekleri doğrultusunda yerinde kentsel dönüşüm tercihlerini özgürce kullanamayacaklar.
Buradan şunu hatırlatayım: Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kentsel dönüşüm kavramına karşı değiliz. Uygulanış biçimine itirazımız var.
Afet riski olan bölgelerin dönüşümünü bizde istiyoruz. Ama bu şekilde değil.
Hak sahipleri mağdur olmadan, yerlerinden edilmeden yapılsın istiyoruz.
Yani Tahliye ederek, sürerek kentsel dönüşüm değil, yerinde kentsel dönüşümden yanayız.
Kentsel dönüşümün amacı inşaat firmalarının iştahı kabartan bir rant kaynağı yaratmak değil bu alanlarda barınan yoksul yurttaşların insanlık onuruna yaraşır bir barınma şansına sahip olmasıdır.
Bugün AKP iktidarının kentsel dönüşümden anladığı şey, yoksul halkın evini yıkıp yerine AVM inşa etmek ve buradan toplanan rantı yandaşlara dağıtmak. Biz işte bu talan düzenine karşıyız. Okmeydanı’nda da bunun olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız.
İLLERDEKİ TAŞINMAZLARIN DURUMU
6360 sayılı Yasa ne diyor. Geçici 1. maddenin 5. bendi diyor ki
“İl Özel İdaresi’ne ait şirket hisseleri ile taşınmaz mallarının olası devri aşağıdaki kurum ve kuruluşlara yapılabilir:”
a. Bakanlıklar
b. Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatı
c. Valilikler
d. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı
e. Büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşu
f. İlçe belediyesi
Yine aynı maddenin 11. Bendi diyor ki; “Yapılacak devir, tasfiye ve paylaştırma işlemleri ve hizmetlerin yürütülmesi bakımından bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 5216 sayılı Kanunun ek 2’nci maddesi hükümleri uygulanır.”

YANİ BU DA ŞU DEMEK:
“Büyükşehir belediyesi sınırlarına giren belediyelerin bina, tesis, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir”
Ama Aralık ayından bu yana yani Yasa geçtiğinden bugüne Valiler eliyle adeta bir gasp süreci yaşanmaktadır.
Muhalefetin elindeki kentlerin mallarına Valiler eliyle el konulmaktadır.
Yani kentin malları Valilik marifetiyle gasp edilmektedir.
Bakın bir örnek vereyim. Geldiği günden beri İzmir’i ötekileştiren AKP, bu uygulama ile de İzmir Büyükşehir’e devredilmesi gereken mallara el koymuştur.
Bu yasayla gerçekleştirilen devir sürecinden AKP için her zaman üvey evlat olan İzmir’e hiçbir şey verilmemiştir.
Ama ne hikmetse Şanlıurfa’ya İl Özel İdaresinin tüm malları devredilmiş.
Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu, “İzmir’in malını ham yaptırmamak için direniyor.” İzmir’in malı İzmirlinindir diyor.
Bakın İzmir’e devredilmeyen malların değeri tam 4,5 milyar lira.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne “gayrimenkul dağıtımı” konusunda hiçbir resmi bilgi bile verilmemiş. Koskoca büyükşehir belediyesinin Başbakanı kendi kentine il özel idaresinin hangi gayrimenkulleri verip vermediğini basından takip ediyor.
CHP’li tüm belediyeler aynı gaspçı uygulama ile karşı karşıya.
Denizli’de tüm mallar Belediye’ye devrediliyor ama Aydın’da, tüm taşınır taşınmazlara adeta Valiler tarafından el konulmuş. El konulan tüm mallar merkezi iktidarın organlarına dağıtılıyor. Yani bir cepten alıyorlar öbür cebe koyuyorlar. Kamunun malını siyasi militanlık yaparak istedikleri yerlere devrediyorlar..
Sordum Malatya’da da mallar belediyeye devredilmiş. Yani, hangi kentte AKP iktidarı var Valiler süratle belediyeye hibe ediyor. Ama nerde muhalefetin belediyesi var, malların tümü Valiler eliyle adeta GASP EDİLMİŞ.
Yani kente hizmet anlayışı yerine kamu malı gasp edilerek siyasi militanlık yapılıyor. Hem de bu Valiler eliyle götürülüyor. Anayasanın eşitlik ilkesi burada Valilerin keyfiyeti ile bypass edilmektedir.
Ben bu görevi yürüttüğüm süreci bu konunun peşini bırakmayacağım.
Devir, tasfiye komisyonları adeta AKP’nin idari ve mali işlerden sorumlu birimi gibi hareket ediyor. İstediği kentte belediyeye istediği kente bakanlıklara devrediyor.
Bu sürecin hukuki takipçisi olduğumuz gibi siyaseten de takipçi olacağız.
















 http://www.malatyabeydagi.com/haber/2176/chpli-belediyelerin-buyuk-bulusmasi-14-15-haziranda-eskisehirde.html

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.